Ne var ki, reddettin bizi, aşağıladın,Artık ordularımızla savaşa çıkmıyorsun.
Rezilliğim gün boyu karşımda,Utancımdan yerin dibine geçtim
Hakaret ve sövgü duya duya,Öç almak isteyen düşman karşısında.
Beni dudaklarıyla öptükçe öpsün!Çünkü aşkın şaraptan daha tatlı.
Ziyafet evine götürdü beni,Üzerimdeki sancağı aşktı.
Ona uzaktan görünüp şöyle dedim:Seni sonsuz bir sevgiyle sevdim,Bu nedenle sevecenlikle seni kendime çektim.
Onları insancıl iplerle,Sevgi bağlarıyla kendime çektim;Boyunduruklarını kaldıran biri gibi oldum,Eğilip yiyeceklerini verdim.
«Beni gönderen Baba bir kimseyi bana çekmedikçe, o kimse bana gelemez. Bana geleni de son günde dirilteceğim.
Gider ve size yer hazırlarsam, siz de benim bulunduğum yerde olasınız diye yine gelip sizi yanıma alacağım.
Bunlara şimdiden kavuştuğumu ya da yetkinliğe eriştiğimi söylemiyorum. Ama Mesih İsanın beni kazanmakla benim için öngördüğü ödülü kazanmak için koşuyorum.