Выбор основного перевода
Открыть комментарий или сравнить с другим переводом
Выбор книги основного перевода
Параллельные места
Ey gökler dinleyin, ey yeryüzü kulak ver!Çünkü RAB konuşuyor:«Çocuklar yetiştirip büyüttüm,Ama bana başkaldırdılar. Öküz sahibini, eşek efendisinin yemliğini bilir,Ama İsrail halkı bu kadarını bile bilmiyor,Halkım anlamıyor.» Günahlı ulusun, suç yüklü halkın,Kötülük yapan soyun,Baştan çıkmış çocukların vay haline!RABbi terk ettiler,İsrailin Kutsalını hor gördüler,Ona sırt çevirdiler. Neden bir daha dövülesiniz?Neden vefasızlığı sürdürüyorsunuz?Baş büsbütün hasta, yürek büsbütün yaralı. Bedeniniz tepeden tırnağa sağlıksız,Taze darbe izleriyle, yara bereyle dolu,Temizlenmemiş, yağla yumuşatılmamış, sarılmamış. Ülkeniz ıssız, kentleriniz ateşe verilmiş.Yabancılar topraklarınızıGözünüzün önünde yiyip bitiriyor!Sanki ülkenin kökünü kazımışlar. «Ne vakte kadar, ya Rab?» diye sordum. Rab yanıtladı: «Kentler viraneye dönüp kimsesiz kalıncaya,Evler ıpıssız oluncaya,Toprak büsbütün kıraçlaşıncaya kadar. Bu yüzden Rab onların gençleri için sevinç duymayacak,Öksüzlerine, dul kadınlarına acımayacak.Çünkü hepsi tanrısızdır, kötülük yaparlar.Her ağız saçmalıyor.Bütün bunlara karşın RABbin öfkesi dinmedi,Eli hâlâ kalkmış durumda. O halk ki, bahçelerde kurban keserek,Tuğlalar üzerinde buhur yakarakGözümün içine baka baka boyuna öfkelendirir beni. Birbirlerine, ‹Uzak dur, yaklaşma› derler,‹Çünkü ben senden daha kutsalım.›Böyleleri burnumda duman,Bütün gün yanan ateştir.
Выбор основного перевода