Taşradaki kentlerde yaşayan Yahudiler işte bu nedenle Adar ayının on dördüncü gününü şölen ve eğlence günü olarak kutlarlar ve birbirlerine yemek sunarlar.
Kapıların hep açık duracak,Ulusların serveti ve zafer alayları ardında yürütülen yenik krallarGece gündüz açık kalan bu kapılardan girsin diye.
«Çünkü yıkılmış, viraneye dönmüştün,Ülken yerle bir olmuştu.Ama şimdi halkına dar geleceksin,Seni harap etmiş olanlar senden uzak duracaklar.
Oralardan şükran ve sevinç sesleri duyulacak.Sayılarını çoğaltacağım, azalmayacaklar,Onları onurlandıracağım, küçümsenmeyecekler.
Diyeceksin ki: Sursuz köyleri olan bir ülkeye saldıracak, esenlik ve güvenlik içinde yaşayan insanların üzerine yürüyeceğim. Bu köylerin tümü sursuz; kapıları da kapı sürgüleri de yok.
Öyleyse buna ne diyelim? Tanrı bizden yanaysa, kim bize karşı olabilir?
Uluslar kentin ışığında yürüyecekler. Dünya kralları servetlerini oraya getirecekler.