«Yaklaşıp dağın eteğinde durdunuz. Dağ göklere dek yükselen alevle tutuşmuştu. Kara bulutlar ve koyu bir karanlık vardı.
Tıpkı parçalamak için sabırsızlanan bir aslan,Pusuya yatan genç bir aslan gibi.
Düşkünüm, gençliğimden beri ölümle burun burunayım,Dehşetlerinin altında tükendim.
Sonra gökten inen güçlü başka bir melek gördüm. Buluta sarınmıştı, başının üzerinde gökkuşağı vardı. Yüzü güneşe, ayakları ateşten sütunlara benziyordu.