Выбор основного перевода
Открыть комментарий или сравнить с другим переводом
Выбор книги основного перевода
Параллельные места
Musayla İsrailliler RABbe şu ezgiyi söylediler: «Ezgiler sunacağım RABbe,Çünkü yüceldikçe yüceldi;Atları da, atlıları da denize döktü. Rab gücüm ve ezgimdir,O kurtardı beni.Odur Tanrım,Övgüler sunacağım Ona.Odur babamın Tanrısı,Yücelteceğim Onu. Savaş eridir RAB,Adı RABdir. «Denize attı firavunun ordusunu,Savaş arabalarını.Kızıldenizde boğuldu seçme subayları. Derin sulara gömüldüler,Taş gibi dibe indiler. «Senin sağ elin, ya RAB,Senin sağ elin korkunç güce sahiptir.Altında düşmanlar kırılır. Devrilir sana başkaldıranlar büyük görkemin karşısında,Gönderir gazabını anız gibi tüketirsin onları. Burnunun soluğu karşısında,Sular yığıldı bir araya.Kabaran sular duvarlara dönüştü,Denizin göbeğindeki derin sular dondu. Düşman böbürlendi:‹Peşlerine düşüp yakalayacağım onları› dedi,‹Bölüşeceğim çapulu,Dileğimce yağmalayacağım,Kılıcımı çekip yok edeceğim onları.› Üfledin soluğunu, denize gömüldüler,Kurşun gibi engin sulara battılar. «Var mı senin gibisi ilahlar arasında, ya RAB?Senin gibi kutsallıkta görkemli, heybetiyle övgüye değer,Harikalar yaratan var mı? Sağ elini uzattın,Yer yuttu onları. Öncülük edeceksin sevginle kurtardığın halka,Kutsal konutunun yolunu göstereceksin gücünle onlara. Uluslar duyup titreyecekler,Filist halkını dehşet saracak. Edom beyleri korkuya kapılacak,Moav önderlerini titreme alacak,Kenanda yaşayanların tümü korkudan eriyecek. Korku ve dehşet düşecek üzerlerine,Senin halkın geçinceye dek, ya RAB,Sahip olduğun bu halk geçinceye dek,Bileğinin gücü karşısında taş kesilecekler. Ya RAB, halkını içeri alacaksın.Kendi dağına, yaşamak için seçtiğin yere,Ellerinle kurduğun kutsal yere dikeceksin, ya Rab! RAB sonsuza dek egemen olacak.» Debora ile Avinoam oğlu Barak o gün şu ezgiyi söylediler: «İsrailin önderleri başı çekince,Halk gönüllü olarak savaşıncaRABbe övgüler sunun. Dinleyin, ey krallar!Ey yönetenler, kulak verin!RABbe ezgiler söyleyipİsrailin Tanrısı RABbi ilahilerle öveceğim. Seirden çıktığında, ya RAB,Edom kırlarından geçtiğinde,Yer sarsıldı, göklerden yağmur boşandı,Evet, bulutlar yağmur yağdırdı. Sina Dağında olan RABbin,İsrailin Tanrısı RABbin önündeDağlar sarsıldı. Anat oğlu Şamgar zamanında,Yael zamanında kervanların ardı kesildi.Yolcular sapa yollardan gider oldu. Bomboştu İsrailin köyleri,Ben İsrailde ana olarak ortaya çıkıncaya dek,Ben Debora ortaya çıkıncaya dekİsrailin köyleri bomboştu. Yeni ilahlar seçtikleri zamanSavaş kentin kapılarına dayandı.İsraildeki kırk bin askerin elindeNe kalkan ne de mızrak vardı. Yüreğim İsraili yönetenlerleVe halkın arasındaki gönüllülerledir.RABbe övgüler sunun! Ey semerleri pahalı boz eşeklere binenler,Ey yoldan yaya gidenler, dinleyin! Kuyu başındaki kalabalıklarRABbin zaferlerini,İsrail savaşçılarının zaferlerini anlatıyorlar.Ardından RABbin halkı kent kapılarınaAkın etmeye başladı. Uyan, uyan Debora, uyan uyan!Söyle, ezgiler söyle!Ey Avinoam oğlu Barak,Kalk, götür tutsaklarını. Geriye kalanlar soyluların yanına geldi,RABbin halkı yiğitleriyle bana geldi. Amalek kökünden olanlar Efrayimden geldi,Benyaminliler de seni izleyenlerin arasındaydı.Yöneticiler Makirden,Başbuğ asasını taşıyanlar Zevulundan geldi. Deborayla birlikteydi İssakarın beyleri.Evet, İssakaroğulları da Barakın ardındanHızla ovaya indi.Ama Ruben oymağının bölükleriBüyük bir kararsızlık içindeydi. Sürülerine kaval çalan çobanlarıDinlemek için neden ağıllarda kaldılar?Evet, Ruben oymağının bölükleriBüyük bir kararsızlık içindeydi. Gilatlılar Şeria Irmağının ötesinde kaldı,Dan oymağıysa gemilerde oyalandı.Aşer oymağı deniz kıyısında dinlendi,Koylarda yan gelip oturdu. Ama Zevulun ve Naftali halklarıTehlikeye attılar canlarını savaş alanında. Taanakta ve Megiddo sularının kıyısındaKrallar gelip savaştılar.Kenan kralları da savaştı.Ancak ne gümüş ne ganimet aldılar. Yıldızlar göklerden savaşa katıldı.Göğü bir baştan öbür başa geçerken,Siseraya karşı savaştı. Kişon Irmağı, o eski ırmak,Süpürüp götürdü onları.Yürü, ey ruhum, üzerlerine güçle yürü! O zaman atlar dörtnala koştu.Güçlü atların toynaklarıYerde izler bıraktı. RABbin meleği, ‹Meroz Kentini lanetleyin› dedi,‹Halkına lanetler yağdırın.Çünkü RABbin yardımına,Zorbalara karşı RABbin yardımına koşmadılar.› Kenlilerden Heverin karısı YaelKadınlar arasında alabildiğine kutsansın.Çadırlarda yaşayan kadınlar arasındaAlabildiğine kutsansın. Sisera su istedi, Yael ona süt verdi.Soylulara yaraşır bir çanakla ayran sundu. Sol eline çadır kazığını,Sağ eline işçi tokmağını aldı.Vurdu, Siseranın başını ezdi.Şakağına çaktı kazığı, deldi geçirdi. Ayaklarının dibine çöktü,Yere serildi Sisera.Düşüp yığıldı Yaelin ayakları dibine,Yığıldığı yerde cansız kaldı. Siseranın annesi parmaklıkların ardından,Pencereden bakıp feryat etti:‹Oğlumun savaş arabasıNeden bu kadar gecikti,Nal sesleri neden duyulmuyor?› Bilge kadınlar onu yanıtladılar.O da şöyle düşündü: ‹Ganimeti bulmuş, paylaşıyor olmalılar.Her yiğide bir ya da iki kız,Siseraya ganimet olarak rengarenk giysiler,Evet, işlemeli, rengarenk giysiler.Yağmacıların boyunları içinİki yanı işlemeli renkli giysiler,Hepsi ganimet.› Ya RAB, bütün düşmanların böyle yok olsun.Seni sevenlerse,Bütün gücüyle doğan güneş gibi olsunlar.» Seni tanıyanlar sana güvenir,Çünkü sana yönelenleri hiç terk etmedin, ya RAB.
Выбор основного перевода