Musanın önünden geçerek, «Ben RABbim» dedi, «RAB, acıyan, lütfeden, tez öfkelenmeyen, sevgisi engin ve sadık Tanrı.
Ey İsrail'in Tanrısı RAB, sen adilsin! Bugün sürgünden kurtulan bir azınlık olarak bırakıldık. Senin önünde durmaya hakkımız olmadığı halde, suçlarımızın içinde önünde duruyoruz.»
Onu kendine yürekten bağlı buldun ve onunla bir antlaşma yaptın. Kenanlı, Hitit, Amorlu, Perizli, Yevus ve Girgaş topraklarını onun soyuna vereceğim deyip sözünü tuttun. Çünkü sen doğrusun.
Ağzı lanet, hile ve zulüm dolu,Dilinin altında kötülük ve fesat saklı.
El çırpsın ırmaklar,Sevinçle haykırsın dağlarRAB'bin önünde!Çünkü O geliyorYeryüzünü yönetmeye.Dünyayı adaletle,Halkları doğrulukla yönetecek.
Düşmanlarım bütün gün bana hakaret ediyor,Bana dil uzatanlar adımı lanet için kullanıyor.
Davamı önüne getirsem,Haklı çıkarsın, ya RAB.Ama adalet konusundaSeninle tartışmak istiyorum.Neden kötülerin işi iyi gidiyor?Neden hainler tasasızca yaşıyor?
Sulardan sorumlu meleğin şöyle dediğini işittim: «Var olan, var olmuş olan kutsal Tanrı! Bu yargılarında adilsin.