Ey sevgilim, söyle bana, sürünü nerede otlatıyorsun,Öğleyin nerede yatırıyorsun?Neden arkadaşlarının sürüleri yanındaYüzünü örten bir kadın durumuna düşeyim? gösterirdi.
Kapıyı açtım sevgilime,Ama sevgilim yoktu, gitmişti!Kendimden geçmişim o konuşurken.Aradım onu, ama bulamadım,Seslendim, ama yanıt vermedi.
Her Şeye Egemen RAB gök gürlemesiyle,Depremle, büyük gümbürtü, kasırga ve fırtınayla,Her şeyi yiyip bitiren ateş aleviyle seni cezalandıracak.
«Ey susamış olanlar, sulara gelin,Parası olmayanlar, gelin, satın alın, yiyin.Gelin, şarabı ve sütü parasız, bedelsiz alın.
Bulma fırsatı varken RABbi arayın,Yakındayken Ona yakarın.
Bir kentte yaşayanlar başka kente gidip, ‹RABbe yalvarmak, Her Şeye Egemen RABbe yönelmek için hemen yola çıkalım. Ben de gideceğim› diyecekler.
Her Şeye Egemen RABbe yönelmek, Ona yalvarmak için çok sayıda halkla birçok ulus Yeruşalime gelecek.»
«Dileyin, size verilecek; arayın, bulacaksınız; kapıyı çalın, size açılacaktır.
Çünkü her dileyen alır, arayan bulur, kapı çalana açılır.
«Yine Göklerin Egemenliği, güzel inciler arayan bir tüccara benzer.