Выбор основного перевода
Открыть комментарий или сравнить с другим переводом
Выбор книги основного перевода
Параллельные места
İsa bunu duyunca, tek başına tenha bir yere çekilmek üzere bir tekneyle oradan ayrıldı. Bunu öğrenen halk, kentlerden çıkıp Onu yaya olarak izledi. İsa tekneden inince büyük bir kalabalıkla karşılaştı. Onlara acıdı ve hasta olanlarını iyileştirdi. Akşama doğru öğrencileri yanına gelip, «Burası ıssız bir yer» dediler, «Vakit de geç oldu. Halkı salıver de köylere gidip kendilerine yiyecek alsınlar.» İsa, «Gitmelerine gerek yok, onlara siz yiyecek verin» dedi. Öğrenciler, «Burada beş ekmekle iki balıktan başka bir şeyimiz yok ki» dediler. İsa, «Onları buraya, bana getirin» dedi. Halka çayıra oturmalarını buyurduktan sonra, beş ekmekle iki balığı aldı, gözlerini göğe kaldırarak şükretti; sonra ekmekleri bölüp öğrencilerine verdi, onlar da halka dağıttılar. Herkes yiyip doydu. Artakalan parçalardan on iki sepet dolusu topladılar. Yemek yiyenlerin sayısı, kadın ve çocuklar hariç, yaklaşık beş bin erkekti. İsa tekneden inince büyük bir kalabalıkla karşılaştı. Çobansız koyunlara benzeyen bu insanlara acıdı ve onlara birçok konuda öğretmeye başladı. Vakit ilerlemişti. Öğrencileri İsaya gelip, «Burası ıssız bir yer» dediler, «Vakit de ilerledi. Halkı salıver de çevredeki çiftlik ve köylere gidip kendilerine yiyecek alsınlar.» İsa ise, «Onlara siz yiyecek verin» diye karşılık verdi. Öğrenciler İsaya, «Gidip iki yüz dinarlık ekmek alıp onlara yedirelim mi yani?» diye sordular. İsa onlara, «Kaç ekmeğiniz var, gidin bakın» dedi. Öğrenip geldiler, «Beş ekmekle iki balığımız var» dediler. İsa herkesi küme küme yeşil çayıra oturtmalarını buyurdu. Halk yüzer ellişer kişilik bölükler halinde oturdu. İsa beş ekmekle iki balığı aldı, gözlerini göğe kaldırarak şükretti; sonra ekmekleri böldü ve halka dağıtmaları için öğrencilerine verdi. İki balığı da hepsinin arasında paylaştırdı. Herkes yiyip doydu. Artakalan ekmek ve balıktan on iki sepet dolusu topladılar. Yemek yiyen erkeklerin sayısı beş bin kadardı. Bunu öğrenen halk Onun ardından gitti. İsa onları ilgiyle karşıladı, kendilerine Tanrının Egemenliğinden söz etti ve şifaya ihtiyacı olanları iyileştirdi. Günbatımına doğru Onikiler gelip Ona, «Halkı salıver de çevredeki köylere ve çiftliklere gidip kendilerine barınak ve yiyecek bulsunlar. Çünkü ıssız bir yerdeyiz» dediler. İsa, «Onlara siz yiyecek verin» dedi. «Beş ekmekle iki balıktan başka bir şeyimiz yok» dediler. «Yoksa bunca halk için yiyecek almaya biz mi gidelim?» Orada yaklaşık beş bin erkek vardı. İsa öğrencilerine, «Halkı yaklaşık ellişer kişilik kümeler halinde yere oturtun» dedi. Öğrenciler öyle yapıp herkesi yere oturttular. İsa, beş ekmekle iki balığı aldı, gözlerini göğe kaldırarak şükretti; sonra bunları böldü ve halka dağıtmaları için öğrencilerine verdi. Herkes yiyip doydu. Artakalan parçalardan on iki sepet dolusu toplandı. Bundan sonra İsa, Celile -Taberiye- Gölünün karşı yakasına geçti. Ardından büyük bir kalabalık gidiyordu. Çünkü hastalar üzerinde yaptığı mucizeleri görmüşlerdi. İsa dağa çıkıp orada öğrencileriyle birlikte oturdu. Yahudilerin Fısıh Bayramı yakındı. İsa başını kaldırıp büyük bir kalabalığın kendisine doğru geldiğini görünce Filipusa, «Bunları doyurmak için nereden ekmek alalım?» diye sordu. Bu sözü onu denemek için söyledi, aslında kendisi ne yapacağını biliyordu. Filipus Ona şu yanıtı verdi: «Her birinin bir lokma yiyebilmesi için iki yüz dinarlık ekmek bile yetmez.» Öğrencilerinden biri, Simun Petrusun kardeşi Andreas, İsaya dedi ki, «Burada beş arpa ekmeğiyle iki balığı olan bir çocuk var. Ama bu kadar adam için bunlar nedir ki?» İsa, «Halkı yere oturtun» dedi. Orası çayırlıktı. Böylece halk yere oturdu. Yaklaşık beş bin erkek vardı. İsa ekmekleri aldı, şükrettikten sonra oturanlara dağıttı. Balıklardan da istedikleri kadar verdi. Herkes doyunca İsa öğrencilerine, «Artakalan parçaları toplayın, hiçbir şey ziyan olmasın» dedi. Onlar da topladılar. Yedikleri beş arpa ekmeğinden artakalan parçalarla on iki sepet doldurdular.
Выбор основного перевода