Выбор основного перевода
Открыть комментарий или сравнить с другим переводом
Выбор книги основного перевода
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13
Параллельные места
Onu güzel armağanlarla karşıladın,Başına saf altından taç koydun. Senden yaşam istedi, verdin ona:Uzun, sonsuz bir ömür. Sağladığın zaferle büyük yüceliğe erişti,Onu görkem ve büyüklükle donattın. Üzerine sürekli bereket yağdırdın,Varlığınla onu sevince boğdun. Çünkü kral RABbe güvenir,Yüceler Yücesinin sevgisi sayesinde sarsılmaz. Elin bütün düşmanlarına erişecek,Sağ elin senden nefret edenlere uzanacak. Öfkelendiğin an, ya RAB,Kızgın fırına döndüreceksin onları;Gazapla yutacak,Ateşle tüketeceksin. Yok edeceksin çocuklarını yeryüzünden,Soylarını insanlar arasından. Düzenler kursalar sana,Aldatmaya çalışsalar,Yine de başarılı olamazlar. Çünkü sırtlarını döndüreceksin,Yayını yüzlerine doğru gerince. Yüceliğini göster, ya RAB, gücünle!Ezgiler söyleyip ilahilerle öveceğiz kudretini. Biraz ilerledi, yüzüstü yere kapanıp dua etmeye başladı. «Baba» dedi, «Mümkünse bu kâse benden uzaklaştırılsın. Yine de benim değil, senin istediğin olsun.» Öğrencilerin yanına döndüğünde onları uyumuş buldu. Petrusa, «Demek ki benimle birlikte bir saat uyanık kalamadınız!» dedi. «Uyanık durup dua edin ki, ayartılmayasınız. Ruh isteklidir, ama beden güçsüzdür.» İsa ikinci kez uzaklaşıp dua etti. «Baba» dedi, «Eğer ben içmeden bu kâsenin uzaklaştırılması mümkün değilse, senin istediğin olsun.» Geri geldiğinde öğrencilerini yine uyumuş buldu. Onların göz kapaklarına ağırlık çökmüştü. Onları bırakıp tekrar uzaklaştı, yine aynı sözlerle üçüncü kez dua etti. Sonra öğrencilerin yanına dönerek, «Hâlâ uyuyor, dinleniyor musunuz?» dedi. «İşte saat yaklaştı, İnsanoğlu günahkârların eline veriliyor. Kalkın, gidelim. İşte bana ihanet eden geldi!» Sonra Getsemani denilen yere geldiler. İsa öğrencilerine, «Ben dua ederken siz burada oturun» dedi. Petrusu, Yakupu ve Yuhannayı yanına aldı. Hüzünlenmeye ve ağır bir sıkıntı duymaya başlamıştı. Onlara, «Ölesiye kederliyim» dedi. «Burada kalın, uyanık durun.» Biraz ilerledi, yüzüstü yere kapanıp dua etmeye başladı. «Mümkünse o saati yaşamayayım» dedi. «Abba, Baba, senin için her şey mümkün, bu kâseyi benden uzaklaştır. Ama benim değil, senin istediğin olsun.» Öğrencilerinin yanına döndüğünde onları uyumuş buldu. Petrusa, «Simun» dedi, «Uyuyor musun? Bir saat uyanık kalamadın mı? Uyanık durup dua edin ki, ayartılmayasınız. Ruh isteklidir, ama beden güçsüzdür.» Yine uzaklaştı, aynı sözleri tekrarlayarak dua etti. Geri geldiğinde öğrencilerini yine uyumuş buldu. Onların göz kapaklarına ağırlık çökmüştü. İsaya ne diyeceklerini bilemiyorlardı. İsa üçüncü kez yanlarına döndü, «Hâlâ uyuyor, dinleniyor musunuz?» dedi. «Yeter! Saat geldi. İşte İnsanoğlu günahkârların eline veriliyor. Kalkın, gidelim. İşte bana ihanet eden geldi!» İsa dışarı çıktı, her zamanki gibi Zeytin Dağına gitti. Öğrenciler de Onun ardından gittiler. Oraya varınca İsa onlara, «Dua edin ki ayartılmayasınız» dedi. Onlardan bir taş atımı kadar uzaklaştı ve diz çökerek şöyle dua etti: «Baba, senin isteğine uygunsa, bu kâseyi benden uzaklaştır. Yine de benim değil, senin istediğin olsun.» Gökten bir melek İsaya görünerek Onu güçlendirdi. Derin bir acı içinde olan İsa daha hararetle dua etti. Teri, toprağa düşen kan damlalarını andırıyordu. İsa duadan kalkıp öğrencilerin yanına dönünce onları üzüntüden uyumuş buldu. Onlara, «Niçin uyuyorsunuz?» dedi. «Kalkıp dua edin ki ayartılmayasınız.» Şimdi yüreğim sıkılıyor, ne diyeyim? ‹Baba, beni bu saatten kurtar› mı diyeyim? Ama ben bu amaç için bu saate geldim.
Выбор основного перевода