Выбор основного перевода
Открыть комментарий или сравнить с другим переводом
Выбор книги основного перевода
Параллельные места
Önlerini ateş kavuruyor,Artları alev alev. Önlerinde Aden bahçesi gibi uzanan topraklarArtlarında ıssız çöllere dönüyor. Hiçbir şey onlardan kurtulamıyor. Atlara benziyorlar,Savaş atları gibi koşuyorlar. Savaş arabalarının, anızı yiyip bitiren alevlerinÇıkardığı gürültüye benzer bir sesle, Savaşa hazırlanmış güçlü bir ordu gibiSıçraya sıçraya dağları aşıyorlar. Uluslar onların karşısında dehşete düşüyor;Herkesin beti benzi soluyor. Yiğitler gibi saldırıyorlar,Askerler gibi surları aşıyorlar. Dosdoğru ilerliyorlar,Yollarından sapmadan. İtişip kakışmadan,Her biri kendi yolundan yürüyor. Savunma hatlarını yarıp geçiyorlar,Sırayı bozmadan. Kente doğru koşuşuyor,Surların üzerinden aşıyorlar. Evlere tırmanıyor ve hırsız gibiPencerelerden içeri süzülüyorlar. «Samyeli ve küfle sizi cezalandırdım,Mahvettim bağlarınızı, bahçelerinizi,İncir ve zeytin ağaçlarınızı çekirge yedi,Yine de bana dönmediniz.»RAB böyle diyor. Egemen RAB bana şunu gösterdi: Kralın payına düşen otlar biçilmişti. Otlar yeniden yeşermeye başlarken RAB sürüyle çekirge yaratıyordu. Çekirgeler ülkedeki yeşil bitkileri yiyip bitirince: «Ey Egemen RAB, lütfen halkını bağışla!» dedim,«Yakup soyu buna nasıl dayanır?Zaten küçük bir halk!»
Выбор основного перевода