Utan, ey Sayda, ey deniz kıyısındaki kale!Çünkü deniz sana sesleniyor:«Ne doğum ağrısı çektim, ne de doğurdum.Ne delikanlılar büyüttüm, ne de kızlar.»
«Sen İsrail önderleri için şu ağıtı yak
Ağlayıp yas tutarken,Senin için bir ağıt yakacaklar:Her yanı denizle çevrili Sur Kenti gibiSusturulmuş bir kent var mı?
«İnsanoğlu, Sur önderine de ki, ‹Egemen RAB şöyle diyor: «Gurura kapılıpBen tanrıyım,Denizlerin bağrında,Tanrının tahtında oturuyorum dedin.Kendini Tanrı sandın,Oysa sen Tanrı değil, insansın.
Efrayimi, Sur Kenti gibi,Güzel bir yere kurulmuş gördüm.Ama Efrayim çocuklarını celladın önüne götürecek.»
«Kendisiyle fuhuş yapan ve sefahatte yaşayan dünya kralları onu yakan ateşin dumanını görünce onun için ağlayıp dövünecekler.