Выбор основного перевода
Открыть комментарий или сравнить с другим переводом
Выбор книги основного перевода
Параллельные места
RABbin dehşetinden,Yüce görkeminden kaçmak için kayalıklara gidin,Yerin altına saklanın. İnsanın küstah bakışları alçaltılacak,Gururu kırılacak.O gün yalnız RAB yüceltilecek. Çünkü Her Şeye Egemen RAB o günKibirlileri, gururluları, kendini beğenmişleri alçaltacak; Lübnanın bütün ulu, yüksek sedir ağaçlarını,Başanın bütün meşelerini yok edecek; Bütün ulu dağları, yüksek tepeleri, Bütün yüksek kuleleri, güçlü surlarıYerle bir edecek; Ticaret gemilerinin, güzel teknelerinin hepsini yok edecek. İnsanların gururu, kibiri kırılacak,O gün yalnız RAB yüceltilecek, Putlar tümüyle ortadan kalkacak. RAB kalkıp yeryüzünü sarsmaya başlayınca,İnsanlar Onun dehşetindenVe yüce görkeminden kaçmak içinKayalık mağaralara, yeraltı kovuklarına saklanacaklar. Ölümlü insana güvenmekten vazgeçin.Onun ne değeri var ki? Kardeşler, bu olayların zamanı ve tarihi konusunda size yazmaya gerek yoktur. Çünkü siz de çok iyi bilirsiniz ki, Rabbin günü gece hırsız nasıl gelirse öyle gelecektir. İnsanlar, «Her şey esenlik ve güvenlik içinde» dedikleri bir anda, gebe kadının birden sancılanması gibi, ansızın yıkıma uğrayacak ve asla kaçamayacaklar. Bundan sonra göğün açılmış olduğunu, beyaz bir atın orada durduğunu gördüm. Binicisinin adı Sadık ve Gerçektir. Adaletle yargılar, savaşır. Gözleri alev alev yanan ateş gibidir. Başında çok sayıda taç var. Üzerinde kendisinden başka kimsenin bilmediği bir ad yazılıdır. Kana batırılmış bir kaftan giymişti. Tanrının Sözü adıyla anılır. Beyaz, temiz, ince ketene bürünmüş olan gökteki ordular, beyaz atlara binmiş Onu izliyorlardı. Ağzından ulusları vuracak keskin bir kılıç uzanıyor. Onları demir çomakla güdecek. Her Şeye Gücü Yeten Tanrının ateşli gazabının şarabını üreten masarayı kendisi çiğneyecek. Kaftanının ve kalçasının üzerinde şu ad yazılıydı: KRALLARIN KRALI VE RABLERİN RABBİ Bundan sonra güneşte duran bir melek gördüm. Göğün ortasında uçan bütün kuşları yüksek sesle çağırdı: «Kralların, komutanların, güçlü adamların, atlarla binicilerinin, özgür köle, küçük büyük, hepsinin etini yemek için toplanın, Tanrının büyük şölenine gelin!» Sonra canavarı, dünya krallarını ve onların ordularını, ata binmiş Olanla Onun ordusuna karşı savaşmak üzere toplanmış gördüm. Canavarla onun önünde doğaüstü belirtiler gerçekleştiren sahte peygamber yakalandı. Sahte peygamber, canavarın işaretini alıp heykeline tapanları bu belirtilerle saptırmıştı. Her ikisi de kükürtle yanan ateş gölüne diri diri atıldı. Geriye kalanlar, ata binmiş Olan'ın ağzından uzanan kılıçla öldürüldü. Bütün kuşlar bunların etiyle doydu.
Выбор основного перевода