Yemek yemek için oturduklarında, Gilat yönünden bir İsmaili kervanının geldiğini gördüler. Develeri kitre, pelesenk, laden yüklüydü. Mısıra gidiyorlardı.
Gelgelelim, baş saki Yusuf'u anımsamadı, unuttu gitti.
«Yeruşalim Kentinin içinden geç, orada yapılan iğrenç şeylerden ötürü dövünüp ağlayanların alınlarına işaret koy» dedi.
Her sunağın yanına,Rehin alınan giysilerin üzerine uzanır,Tanrılarının TapınağındaCeza karşılığı alınan şarabı içerler.
Ey sizler, Samiriye Dağındaki Başan inekleri,Yoksula baskı yapan,Mazlumu ezen,Beylerine, «Getir de içelim!» diyen hanımlar!Kulak verin şu sözlere: